21 Şubat 2012 Salı

Yazmak ve yazılmak.

Sen şimdi benimle tanıştın, benim hayatımın bir parçasısın artık. Demek ki yazılman gerekiyormuş... Tarafımdan.

Hiç ismin geçmeyecek cümlelerimde, kim olduğunu yazmayacağım asla ama herkes bilecek ve hep hatırlanacaksın, hayattan göçüp gitsen de, sen hep akıllarda olacaksın. Bir gün benden geçsen bile, benim bir gerçekliğim olarak kalacaksın, hiç unutulmayacaksın.

Sen şimdi benim hayatıma girdin ya, bil ki; yazılacaksın, kelimelerimde hayat bulacak ve bambaşka bir yaşama adım atacaksın.

Bu büyük bir onur biliyor musun; birileri tarafından yazılıyor olmak yani. Ben bunu çok isterdim, özellikle kendim tarafından yazılmayı çünkü sanırım insanın tek yazamadığı kendisi oluyor.

Demem o ki; kıskanıyorum seni, yerinde olmayı diliyorum bazen. Ben ne olduğumu merak ediyorum; kendi gözümde ve başkalarının gözünde.

Kimse düşüncelerini ve hislerini karşısındakine aktarmıyor. Mesela sen, hakkımda gerçekten neler düşündüğünü merak ediyorum, ve neden hayatıma girdiğini çünkü biliyorsun; etrafta bir sürü hayat var ve uğruna bir şeyler hissedebileceğin bir sürü insan.

Keşke sen de beni yazsaydın, sonsuzlukta dahi aklında kalsaydım, kelimelerinde saklasaydın beni ve kimselere vermeseydin.

Sen... Sen şimdi benim hayatıma girdin ya, bil ki; yazacağım olacaksın, sayfalarıma buram buram işleyeceğim, silmeye hiç cesaret edemeyeceğim olacaksın.

Keşke sen de beni, işte aynen böyle yazsaydın...


Vapurda olmak, cam kenarında oturup denizi izlerken yazmak... Çok iyi geliyor.

2 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  2. Keşke sen de beni yazsaydın, sonsuzlukta dahi aklında kalsaydım, kelimelerinde saklasaydın beni ve kimselere vermeseydin.

    çok güzel cümleler...

    YanıtlaSil