Ben şimdi hiç hayal etmediğim bir yerdeyim. Hiç
bilmediğim, tanımadığım, benden farklı hayata sahip bir kızla, bana çok uzak
bir adres olan bir üniversitenin kafesinde oturmuş, dışarıya bakıyorum;
yıllarca gözlerimin önünde olacak bir manzaraya, yıllarımı birlikte
geçireceğim, artık arkadaşım, dediğim insanla.
Hayat
nasıl da sürprizlerle dolu, nasıl da beklenmedik gelişmeler verebiliyor
bizlere. Yürüdüğüm bu yol, bu kızla, burada kesişti. Artık biz birbirimizin
hayatındaki etkenleriz, derslerimizi, dertlerimizi, sevinçlerimizi
paylaşıyoruz. Belki de ben ilk defa, kendime anlatamadıklarımı anlatıyorum ona,
onunlayken kendimi kendim gibi hissettiğim zamanlar oluyor.
...
Ben beni sevmeni seviyormuşum, yanımda olmanı, elimi
attığımda seni bulmayı, aradığımda sesini duymayı... Ben seninle olmayı
seviyormuşum, dertlerimi paylaşmayı, ağladığımda omzunu bulmayı, seninle
gülmeyi...
Sensizliği
istemek benim en büyük hatalarımdan biriymiş, yeni anlıyorum; yeni ve çok
geç... Seni sevmiyor olsam bile, birlikteliğimizi seviyormuşum ben. İhtiyacım
olan da bu zaten; sevmek değil de sevilmek. Sevilmeye ihtiyacım var, keyfim
kaçtığında yanımda olabilecek birine bir de.
Varlığını seviyormuşum, hayatımda
olmanı...
Bana
değer vermeni seviyormuşum ben, birinin hayatında önemli olmayı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder