Hiç
bir ağacın altına girip havaya baktın mı sevdiğim, güneşin yapraklardaki dansını
seyrettin mi? Bana seni hatırlatıyor, uzanıp sana dokunabilecekmişim gibi
hissettiriyor. Bulutlar sadece bir ağaç boyu ötedeymiş gibi geliyor, içerinde
yok olabilirmişiz, huzuru ve mutluluğu bulabilirmişiz gibi…
Hiç
çimenlere oturup elinin altında hissettin mi karmaşık yumuşaklıklarını, dört
yapraklı yonca aradın mı aralarında? Bana seni hatırlatıyor; onca insanın
arasında seni bulduğum için ne kadar şanslı olduğumu gösteriyor.
Hiç
güneşte uzun yürüyüşlere çıktın mı sevdiğim, teninde sıcaklığını hissetin mi, yarı
kapalı göz kapaklarının ardından baktın mı etrafa? Bana seni hatırlatıyor; bana
olan yakınlığını, bu yakınlığı kaybedersem devam etmekte nasıl zorlanacağımı
anlatıyor.
Hiç
denizin sesini dinledin mi uzun gecelerde, rüzgârla karışıp sessizliği delen o
büyüleyici sesin ahengine kaptırdın mı kendini? Bana seni hatırlatıyor; dokunuşlarını
duyumsatıyor, her şeye rağmen bir bütün olabileceğimizi müjdeliyor.
Hiç
sıcacık kumlara ayaklarını bastın mı sen, yandığın için gölgeye koşma ihtiyacı
hissettin mi? Bana seni hatırlatıyor; canımı yakıyor olsa bile seninle olmak,
aşkına sahip olmak, yine de sana gelmek istediğim gerçeğini yüzüme vuruyor.
Sen
hiç suskunluğunda şarkı mırıldandın mı peki, beyninde notaların sıralanmasına
izin verdin mi? Bana seni hatırlatıyor, yokluğunda bile sana ihtiyacım olduğunu,
beni üzsen bile seninle olmak istediğimi kabul ettiriyor.
Sen
hiç yağmura çıktın mı sevdiğim; bedeninin yağmur damlalarınca ıslatılmasını normal
karşıladın mı? Bana seni hatırlatıyor; bana ait olmasan bile sana ait olduğumu
fısıldıyor.
Sen
hiç beni yaşadın mı; bana rağmen beni yaşadın mı? Bana bizi hatırlatıyor;
içinde bulunduğumuz imkânsızlıklara rağmen birbirimizi sevebileceğimizi
kanıtlıyor.
Şimdi
geleceğimin geçmişiysem eğer, gelecekteki ben için dün’sem, ilk şansım olan
bugün, yarınım için doğruyu yapacağım...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder