23 Ocak 2012 Pazartesi

Bizim aşkımız...

Eroin gibiydi bizim aşkımız, hata olduğunu bile bile çektik içimize, uçtuk, bu dünyayı unuttuk, vazgeçemedik hiç, aradık bulduk, tekrar tekrar sahip olduk.

Ölümdü bizim için, bunu ayık kalabildiğimiz zamanlarda anlıyorduk; yavaş yavaş ve acısız bir ölüm. Bile bile içtik, içince bilemedik.

Yokluğu krizler getirdi bize, dayanamadık, kurtulmak için çabalayamadık. Bizi iyileştirebilecek olanlara güvenemedik., iyiliğimizi isteyenleri bilemedik. Sırf uyuşmak için vazgeçtik çevremizdekilerden.

Şimdi aşkımız yokken daha kalabalık geliyor dünya, ayık olduğumda insanların yüzüne daha rahat bakabiliyorum, arkadaşlarımı bulabiliyorum.

Bazen özlüyorum, çekiyor canım ama kendimde olduğum sürece uzak durabiliyorum, krizlerim azalıyor yavaş yavaş, temiz olmak hoşuma gidiyor.

Bir yandan da hafif, hatta boş hissediyorum galiba kalbimi aşkımızda kaybetmişim, bulursan getirebilir misin ya da mümkünse postayla gönder çünkü tahmin edersin ki yokluğun rehabilite olmakta olan bana hiç iyi gelmiyor.

3 yorum:

  1. Yüzeye çıkma imkanın varken, denizin dibinde kalıp soluksuzluğa teslim olmak galba aşk...

    YanıtlaSil
  2. aşk yalancı bir ruya ,onda kendini yok eder o olduğunu sanırsın ,aldanırsın ,bile bile kaybedeceğin ,sonunu bildiğin kumardır .oturmuşusundur bir masaya ,çalışırsın avunmaya ,içersin bile bile ,yıkılmışsındır seve seve ,öldurmez ama aşk seni ,sorsarsın kimin için yaşıyoruz diye ,unutsada aşk olunan hatırlarsın her anı,içersin kadehten bir ateş parçası, her ufka baktığında çekersin hasret gamını ,yaşadığını bilmediğin bir kadın adına nelere katlanırsın .ve bir gun uyanırsın o gun herşey bir hiçtir ,aşkın zeki adamların aptallaştığı kayıp bir zaman olduğunu anlarsın.paranında en buyuk denklem çözucu olduğunu fark edersin.

    YanıtlaSil